Özlem ELGÜN HARPUTLUOĞLU, Uğur TATLI

1989 yılından beri perakende sektörünün içindesiniz. Öncelikle sizi tanıyıp, sektöre adım atışınızı sizden dinleyebilir miyiz?
1989 yılında 12 ortak bir araya gelerek toptan fiyatına perakende sloganıyla Osmanlı Market’i kurduk. Toptancılar sitesinde başladığımız marketçilik bugünlerde Sincap Market’le organize perakendeciliğe dönüştü.

Sektöre girdiğiniz yıllardan bugüne, perakendenin aldığı yol konusunda neler söylemek istersiniz?
Sektöre girdiğimiz yıllarla bugünü kıyasladığımızda Türkiye’de perakendenin çok yol aldığını görüyoruz. Yazar kasa ve etiketsiz teraziyle tamamen kasiyere dayalı ezber bir marketçilikten tamamen organize ve sisteme dayalı otomasyon sistemiyle çalışan bir marketçiliğe geçmiş durumdayız. Elbette bu geçişte Türkiye’nin değişen sosyoekonomik yapısının da etkisi var.

2002 yılında kurulan Sincap AŞ’nin yaptığı satın almalar sonrasında 5 ortak tarafından devralınması sürecini bizlere anlatabilir misiniz?
2002 yılında kurulan Sincap AŞ, güçlü sermayesiyle inorganik satın almalarla çok hızlı büyüdü. Büyüme sürecinde 2006 yılında kurmuş olduğumuz Osmanlı Market’i de satın alarak Konya’nın en büyük yerel zinciri olduk. Sürecin iyi yönetilememesi, yetersiz kadro nedeniyle ve 2009 yılında dünyada yaşanan ekonomik krizin de tetiklemesiyle yine bizim kurduğumuz ortaklıkla Sincap’ı devraldık. Satın almayla beraber tüm mağazalar yeniden yapılandırıldı. İlk bir yılımız mağazaları yenilemek ve verimsiz mağazaların yerini değiştirmekle geçti.

Öncelikli hedef Konya’da büyümek

Büyüme stratejiniz nedir? Satın alma yapmayı düşünüyor musunuz? Konya dışına çıkıp, farklı illerde de mağazalar açacak mısınız?
Büyüme stratejimiz Konya’da söz sahibi olan bir marka yaratmak üzerine kurulu. Çünkü bizim olmadığımız bölgelerde ulusal zincirler durmaksızın mağaza açıyor. Bugün perakende yasasındaki boşluklardan dolayı ulusal mağazalar her noktayı adeta parselleyerek büyüyor. Sincap ailesi olarak öncelikle şehrimizdeki konumumuzu oluşturduktan sonra komşu illerle ilgili planlar yapabiliriz.

Şube açacağınız lokasyonu belirlerken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
Şube açarken tabii ki yılların vermiş olduğu tecrübeyle beraber şehrin oluşumunu, açacağımız lokasyonun gelir seviyesini, konut yoğunluğunu dikkate alıyoruz. Ayrıca mağaza metrekareleri de bizim için çok önemli.

Discount mağaza konseptiyle ilgili yatırım planınız var mı?
Discount mağazacılıkla ilgili herhangi bir yatırımımız yok, çünkü Anadolu’da bir marka oluşturmak çok zor. Mağazalarımıza bakıldığında genellikle mahalle içinde yer alıyoruz, yani bir bakıma discount mantığında çalışıyoruz. Konya’da ulaşım sıkıntısı yaşanmadığı için müşterilerimizin discount mağazalara talep göstereceğini düşünmüyoruz.

“Ulusalların yapamadıklarını…”

Yerel marketler, birçok donanıma sahip olan ulusallara karşı her türlü mevzuat engellerine rağmen mücadele ediyor. Büyüme rakamlarına baktığımızda oldukça da başarılı bir grafik sergiliyorlar. Yaşanan bu rekabetle ve yerel marketçiliğin sıkıntılarıyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Yerel marketlere baktığımızda ulusalların yapamadığı sıcaklıkta ve samimiyette hizmet verebildiğini görüyoruz. Satın alma şartları da güçlendikçe ulusallarla eşitlenemese de masraf dengesinden dolayı hem fiyatta cazip oluyoruz hem de samimi hizmet vererek müşterimize sahip çıkıyoruz.

Sizce halk, yerel marketlere sahip çıkıyor mu? Konyalıların alışveriş alışkanlıkları neler?
Anadolu’da alışverişlerde diyalog çok önemli… Müşteri alışveriş esnasında kendisine gösterilen ilgi ve alakayla beraber beklentilerinin de karşılanmasını istiyor. İlgisizlik, memnuniyetsizliği de beraberinde getiriyor. Sadece Konya’da değil, hangi şehirde olursa olsun müşterinize sahip çıkarsanız müşterinizde size sadık kalır.

Piyasa aktörlerini tüketiciler terbiye ediyor. Değişen tüketici taleplerini dikkate almayan oyuncularsa devre dışı kalıyor. Sizce nedir söz konusu tüketici talepleri? Siz bu anlamda kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?
Tüketici tabii ki her zaman patron; çünkü cebinde parası ve satın alma için bir dolu tercihi olan bir kitleden bahsediyoruz. Bu durumda biz perakendeciler ne kadar ilgili ve samimi olup beklentilerine cevap verebilirsek, o kadar başarılı oluruz. Ne zaman biz patron olur ve müşterimize ilgi göstermez, isteklerine cevap veremezsek, müşteri işte o zaman kendisini mutlu eden ve ihtiyaçlarına cevap verebilen diğer noktalara gider.

Yılsonuna kadar kaç mağazaya ulaşmayı planlıyorsunuz?
Kendimize bir sayı belirlemedik, amacımız şehrimizin marketi olmak ve olmamız gereken her noktada mağaza açmak. İnandığımız bölgelerde şubeleşmeye devam edeceğiz.

Bu röportaj Market dergisinden alınmıştır.