Ramazan tüketim değil, paylaşma ve dayanışma ayıdır
Her ramazan ayı geldiğinde niyetlenip klasik bir makale olmaktan kurtulma niyetiyle başka konulara yönelir ancak sonunda yine bir klasik ramazan sohbetiyle karşınızda olurum. Bu yıl bir farklılık ülke gündemine oturunca mübarek ayın anlamına uygun tam da kafamdaki bir başlığı Sakarya Adalet Girişimi adlı sivil toplum kuruluşunun kullandığını ve içerik olarak da gerçekten hepimizin duygularını paylaştıklarını gördüm.
Başlık aslında tüketmeyelim de paylaşalım değil, tam tersine ekonomiye katkı verdiğimiz ve kazandığımız sürece belki daha da fazla tüketebiliriz mesajını taşıyor. Bu tüketimin nasıl olması gerektiği konusundaki düşüncelerimi az sonra sizlerle paylaşmadan önce bu yıl bolluk bereket ve ihsan ayı ile ilgili ramazanın anlamına uygun o mısraları sizlerle paylaşmak isterim.Kapitalizm bütün vahşiliği ile dünyada egemen sistem olmayı sürdürüyor. Her geçen gün zenginin daha zengin, fakirin de daha fakir olduğu bir dönemden geçiyoruz. Batıdakiler obeziteden, Afrikadakiler açlıktan ölüyor.Doğu Afrika, son 60 yılın en şiddetli kuraklığını yaşıyor. Bölgede bulunan Somali, Kenya, Etiyopya ve Cibuti ülkelerinde 11 milyon insan açlıktan ölme tehlikesi ile karşı karşıya. Bilhassa Somali kuraklık ve açlığın en çok hissedildiği ülke olarak önümüzde duruyor. 1992de yaşanan kıtlıkta Somalide 200 bin insan ölmüştü. Şimdi ise ölü sayısının daha fazla olması bekleniyor. Somalinin güneyinde son 90 gün içerisinde 5 yaşın altında 29 binden fazla çocuk hayatını kaybetti.Bir yanda açlıktan ölmek üzere olan kardeşlerimizin haberleri gelirken; diğer yanda mübarek ramazan ayıyla birlikte alışverişe hücum eden, Afrikadaki insanlara neredeyse ay boyunca yetebilecek olan yiyeceği, bir iftarda tüketenlerimize şahit oluyoruz maalesef. Sormak istiyoruz; ramazan ayı günün belli bir kısmında, salt aç kalmaktan mı ibarettir? Ramazan, nefsin her türlü aldatmacalarından arınıp; fıtratı, gereğince hareket etmeye yönelten, nefsi inşa eden bir aydır. Ramazan, infak ayıdır. Kardeşlik bilincini yaşamaya en çok ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde lüks hayatlarımıza, sınırsız harcamalarımıza, hadsiz yeme-içmelerimize sınırlama getirip; kardeşlerimize, mazlum ve aç-susuz insanlara yardımlarımızı ulaştırmanın vakti gelip çatmıştır. Kimi yardım kuruluşları, kirli emelleri uğruna bölgeye çöreklenmeden önce; bizim olaya el atarak, bölgeye yardımlarımızı ulaştırmamız oldukça elzem. Yiyecek lokma bulabilmek için Somalinin başkenti Mogadişuya göç ederken, 6 günlük yolda 3 çocuğunu kaybeden Maburenin kalan 2 çocuğunun ve daha nicelerinin ölmemesi için, bu mübarek ramazan günlerinde vicdanları ayağa kaldırmanın vakti hemen şimdi. Unutmayalım ki, geç kaldığımız her gün birileri açlıktan kıvranarak ölüyor. Değerli Türk halkını, bu hususta devamlı bir duyarlılığa davet ediyoruz.Gerçekten de bu ramazan ayındaki Somaliye yardım kampanyaları ile sanki biraz daha paylaşmanın esas olduğu bir ibadet yaşatılmaya çalışılıyor. Fakat bu duyarlık bir esinti olarak gelmişse yine amacına ulaşmış sayılmayacak. Gerçekten de Meclis Başkanının duyarlı ve haklı tepkisi dikkate alınmış olup bu yıl ve bundan sonraki yıllarda davetlerinde kurum ve kuruluşların çok daha sade ve gösterişten uzak paylaşımları esas alan bir anlayışla iftar etmeleri gerçekten de birer iftihar vesilesi olacak ve vicdanlar da inanın daha huzurla dolacak. Başlığa bakıp da perakendeci dostlarımız kimse tüketmezse biz ne kazanacağız? diye düşünmesinler. Aslında ifade etmeye çalıştığım tüketmeyelim, elimizdekileri de paylaşalım anlamında değil. Tam tersine, bu ayda daha da fazla tüketebiliriz fakat israf etmeden, çoğunlukla da birbirimizi ağırlamadan gerçek ihtiyaç sahiplerini gözeterek... Güçsüzleri ve gerçek ihtiyaç sahiplerini güçsüz ve ihtiyaç sahibi olmaktan çıkarabilecek organizasyonlar neden yapılmasın ki? Mesela her ramazan yaptıklarımızla, kalıcı gelir elde edebilecek imkân ve fırsatlara kavuşturduklarımızla neden iftihar etmeyelim? Bu dediğinizi hep yapıyoruz zaten diyebilirsiniz. İyi de bir gecelik iftar yemeği için lüks bir otelde harcanan paralar ile Somalide kaç tane aile kaç ay boyunca doyar? İşte temel soru da bu, sorun da. Gerçekten vicdanları sızlatan bir sorun bu. Tabii ki iftar da edelim. Fakat sanırım tüketmek ve israf etmek arasında çok güçlü bir bağ var. Ve şahsen bu bağın helal ve haram arasındaki bağ kadar güçlü olduğunu düşünüyorum!Şimdiden hepinizin Ramazan Bayramını kutlar; size, sevdiklerinize ve ailenize sağlık ve mutluluklar getirmesiniz dilerim.