Yaman Çalışma

Mükemmelliği yakalayanlar, beyinlerinin en becerikli kısımlarına ulaşarak, ondan yararlanmada usta olanlardır (Peter Drucker)

Öyle şeyler vardır ki, özdeşleşmişlerdir ilk akla gelenlerle veya ilklikleriyle. Bazı kişiler vardır ki, anılır olmuşlardır konularıyla, tarzlarıyla ve yaptıkları işlerle. Gün gelir isim yapmak kadar, ismi korumanın da bir maharet olduğu sektörle özdeşleşirler.Yaman adam denir kişilere ve kişiliklerini kattıklara işlere. İhtiyaç, her zaman vardır perakendede ve olacaktır da. Önemli D ve Doğruları içerisinde perakendenin, Doğru İnsan faktörünün gün geçtikçe daha çok doğrulanmaktadır gerekliliği. İnsan, perakendenin en büyük silahı ve bazı noktalarda da yumuşak karnı belki de! Daha çok eğitim! Daha çok eğitmen! Daha da çok programlar! Kim verecek? Kimlere verecek? Kimler alacak? Ben, sen, o. Biz, siz, onlar. Uzun uzadıya uzanan insan kaynakları, iş öncesi eğitim, iş başında eğitim, ihtisas eğitimleri ve sektörün eğitmen ihtiyaçları. Birbiri ardına açılan marketler, yapı marketler, teknolojik marketler ve alışveriş merkezleri. Daha yapacak çok iş var. Sektör oldukça da var olmaya devam edecek. Çıta hep yükselecek, beklentiler hep artacak ve sadece üstesinden gelenler için yükseltilecek çıta, gelemeyenler için alçaltılamayacağı gibi. Anılacak kişiler yaptıkları işlerle. Anacak kişiler kişileri anladıklarıyla, anlatılanlarla ve akılda kalanlarla. Yaman iş çıkardı denir kişiler için. Dedirtenin iş bilgisi ile diyenin işe bakışı çakışır ve ışık çakar beyinlerde. Keyfine doyulmaz anlarından biridir bu perakendenin ve perakendecinin. Elle tutulacak kadar yakındır, ama tutulmaz. Yazılacak bir formül gibi durur ama çoğu zaman bir tutam ya eksik kalıverir ya da fazla. Tam tutturulduğunda kıvamı işin, herkesin gözlerinde okunur, yorgunluklar unutulur ve rakiplere atılacak farkın ilk muhtemel adımları çıkmış olur odanın dışına. Perakende dedikse, her şey birkaç tuştan ibaret de demedik, diyemedik. Eğitimlerden çalışanlara, tedarikçilerden müşterilere tuşların ötesindedir, bir şeyler almak ve verebilmenin dayanılmaz keyfi.Gündemi takip etmenin, başlı başına bir gündem olduğu günümüz perakendeciliğinde iz bırakmak, bırakılan izleri izlemekten daha zor bir hale geliyor ya da bu gidişle öyle olacak.Bunu sağlayan işletmeler var. Bunu sağlayan ekipler var. Bunu sağlayan kişiler var ve bunu sağlayacak birini arayan kişiler de var... Şöyle bir geri gidelim. 90lı yılların perakendeciliğinde ne ve neler önemliydi? Geçen onlu yıllar neleri değiştirdi? Önümüzdeki dönemde neler değişecek? Değişimde hangi kuruluşlar ve kişiler önderlik edecek? Sektörde bu tip önderlere, kanaat önderlerine olan ihtiyaç artacak mı?Yaman çalışmalar vardır bir de. Sektörde öncülük eden, sektörün gelişmesi için çalışan ve çalıştıran. Bir mağazada, bir firmada veya eğitim salonunda karşınıza çıkıverirler. Hemen anlar ve dikkat kesilirsiniz. Benim de dikkat kesilmem, Akademi İstanbul Perakendecilik ve Mağazacılık Okulunda görev almaya başladığımda olmuştu. İyi ve deneyimli hocalar bir araya gelmişti ve yeni bir bölüm kuruluyordu. Yaman Özgünle o dönemde ve sonrasında birlikte çalıştık. Ekipte inanılmaz bir hız ve dinamizm vardı. Orkestrayı Yaman biri yönetiyordu. Keyifli, eğitici ve öğretici bir dönemdi. Daha sonra Perakende Bilgi Platformunun kurucuları arasında yer aldık. O dönemde gerek kendi gerekse de platformun diğer değerli üyeleri ile önemli çalışmalara imza attık. Geçtiğimiz günlerde değerli hocamızı yitirdik. Bir yıldız kaydı demeyi düşündüm yazımın başlığında ama yaptıkları, eğittikleri ve katkıları kaymayacağına, kolay kaybolmayacağına inancım olduğundan bu satırları kaleme aldım.Kendisini rahmet ve saygıyla anıyorum.