Trendler ve hedefler eşliğinde yol almak
“Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme.” John Wooden
Mağazacılıkta öne çıkan trendleri izlemek doğallıkla önemli ve gerekli. Zaman zaman bu konuda öncü olmak, yapan ve başaranlar için keyif ve gurur verici de olmaktadır elbette. Oldukça zengin bir perakendemiz var. Ve her geçen gün daha da artıyor perakendemizin, perakendeciliğimizin zenginliği. Sektörün geneline bakıldığında ve rakamlar ortaya döküldüğünde daha da iyi anlaşılıyor bu, anlamayanlara ve anlayamayanlara inat. Doğallıkla çeşitliliğe de yansıyor bu. Yansıyor yansımasına da işin akislerine baktığımızdaki çeşitlilik bazı yerlerde sudaki kırılmalar gibi adeta. Trenler ve hedefler kırıyor gücü zaman zaman. Formülünü bilen, hesabını yapan, konseptini belirleyenler gelişmelerini artırırlarken bazı yerlerde farklı bir formül uygulanmak isteniyor. Bir tutam trend, çok hedef, çok iş, az zamanda ve en az giderle kaynatılacak iş ve işlem tamam olacak (mı)? Olmadı bedel ödenir. Bedeli kim öder? Kim ödemeli? Kim veya kimler ödememeli? İşte perakendedeki farklardan biri de burada yatıyor. Ancak zor bir farklılık bu! Taşıması ve taşıtması zor bir farklılık…
Perakendede işler bazı açılardan giderek zorlaşıyor. Bu hemen hemen herkesin üzerinde anlaştığı noktalardan biri... Rekabet artıyor. Aynı caddede 10 – 12 mağaza var. Karlılık azalıyor! Giderlerin oranı artıyor! Daha ne olsun? Sonuçta, bu kadar seçenek içerisinde müşteriler üzerinde gerçek bir etki bırakmak giderek zorlaşıyor! Üstelikte çok duraklı bir alışveriş yaygınlaşıyor giderek. Bu da söz konusu yerlerde mağazalar arası rekabeti tırmandırıyor. Artan rekabet rahatsız etmiyor bir yere kadar da, asıl sorun azalan karlılıkta! Karlılığı artırmadıkça, artıramadıkça işler zorlaşıyor! İndirim, indirim ve sürekli indirim, nereye kadar?
Hedeflerin sayısı, oranları ise her geçen gün artıyor. Sürekli, sürekli ve sürekli artıyor, nereye kadar? İşte, bu ve benzer nedenlerden ötürü sektör yeni çıkış yolları arıyor, buluyor ve bulmalı da. Sonuçta perakendecilik sektör olarak çok şükür batmak bir yana halen büyüyen bir sektör. Zarar gören ise bunu bir şekilde yapamayan veya zora giren oyuncular oluyor. Elbette ki hiç kimse bilerek bu zararı istemiyor.
İndirim mağazacılığı ise son dönemlerin gözde eğilimlerinden oldu ve olmaya devam edecek gibi görünüyor. Bu nedenle bu konudaki eğilimleri uygulamada giderek bir yoğunlaşma var. Ancak son dönemdeki gelişmelerin altını çizmekte de yarar görüyorum.
Ülker’in yaptığı Şok ve peşinden gelen Dia alımlarından sonra saflar yeniden belirlendi gibi. BİM pazarın imrenilen oyuncusu olma konumunu koruyadursun, Ülker’in elinde önemli sayıda ve lokasyonda mağazalar oluverdi. A101, Ekomini ve UCZ ise giderek yaygınlaşıyor. MJet atak yapabilir düşüncesindeyim. Format olarak aradan sıyrılıp yol alabilecek bir örnek kanımca. Parçalı veya blok satışının gündemde olduğu bilinen bir gruptan ve onun bir parçasından söz ettiğimin farkındayım. Migros perakendeciliğimizin önemli mihenk taşlarından biri ve umarım hem onun hem de Tansaş’ın ismi kalır. Satışın gerçekleşmesi durumunda da umarım dengeleri bozucu bir satış olmaz!
İndirim mağazacılığı konusuna dönersek, bu formatta yerel zincirler de boş durmuyorlar elbette. Doğru format ve strateji belirleyenlerin pazarda ses getirdiklerine, getirebileceklerine inanıyorum ve inanmak istiyorum.
Hard discount formatı masadaki zor seçeneklerin başında yer alıyor bence. Soft discount veya ekspres mağaza formatı kanımca daha iyi bir seçenek.
Her iki formatta da mağazacılığın genelinde olduğu gibi, kategorileri ve mağazaları iyi yönetmek bu konuda önemli bir seçenek ve sacayağı olarak duruyor, yönetimsel olarak farklı yorumları ve örnekleri ise mevcut.
Trendler doğrudur ve önemlidirler, ancak bazıları hemen uygulanamayabilir. Bazıları ise farklı zaman ve etkenlerle bağlantılı olarak uygulanır. Bu nedenle trendler iyi analiz edilmeli ve bu analizlerle doğru orantılı seçim ve uygulamalar yapılmalı. Bazen sırf trend uğruna istenmeyen ‘ the end’ler yaşanabiliyor.
Mağazacılıkta farklılıktan da bahsediliyor zaman zaman ama birbirlerinin birer kopyası olan farklılıklar, bazen bir farklılıkmış gibi örneklendirilebiliyor. Görsel örneklerle bu tip örnekleri ve farklılıkları daha somut anlatabilmemiz mümkün.
Perakendecilikte çeşitli formatlarda ve lokasyonlarda çok farklı çalışmalar yapılabilmeli. Mağazacılıkta bu tarz çalışmaların örnekleri var ve yeni örnekler de eklendi, ekleniyor. Ancak bu tip projelerin konsepti, lokasyonu ve diğer detaylarının, gereken normlarda ele alındığında oldukça etkileyici olan sonuçlar gözlemliyoruz. İşler iyi gittiği sürece daha iyiyi aramak, daha kolay belki de. Bazen de yaşanan zorluklar önemli çözümlerin bulunmasını sağlayabiliyor.