Salyangoz Pazarlama mı!
Delirmemek içten değil..Mobil pazarlama çığırından çıkmış durumda. Sabah saat 11 suları ve sanırım mail kutuma ve cep telefonuma gelen reklam ve promosyon sayısı en az 30! inanılmaz!
Tamam anlıyoruz her firma bir şekilde ürün ve hizmetlerini tanıtmaya ihtiyaç duymakta… Hem de eskisinden daha fazla. Ürün ve hizmetlerin gitgide birbirine benzediği ve bundan sonraki süreçte özellikleri bakımından diğerlerinden çok farklı bir ürününün oluşmasının çok zor olduğu pazarda, mobil reklamcılığın nereye gideceğini gerçekten çok merak ediyorum ve endişeleniyorum…
Bu durumda ne olacak? Elbette ki firmalar marka imajı ile farklılaşacak ve bunu da yine reklamları ile duyuracak. Bunu başaramayan ürünler sıradan olacak, yoğun rekabette düşük karlarla satılacak, en son tercih edilir olacaklar. Tam bu noktada bir başka açmaz var ki, aynı sıradanlığın reklamlar içinde oluştuğu ve reklamlara karşı kullanıcıların da bir körlük yaşadığıdır. Öyleyse başarılı bir ürün için, marka algısı ve reklam yetmiyor, bu reklamın niteliği de önem kazanıyor. İş niteliksiz olmaya başladığında sadece ürün değil markada zedeleniyor. İnanır mısınız şimdi marka adı söylemeyeceğim lakin telefonda birkaç numara gördüğümde tüylerim diken diken oluyor. Ben bunun adını “salyangoz pazarlama” koydum. Yapışıyorlar ve bırakmıyorlar. Tüketicide bıraktığı his en sonunda “iğrenme” noktasına geliyor.
Başarılı bir reklam kampanyasının temel başarı faktörü hedef kitleye ulaşacak mecra seçimidir. Artık ulaşabildiğin kadar kişiye ulaş mantığı eski, hantal ve pahalı bir yöntemdir. Mobil pazarlama, daha ucuz bir pazarlama yöntemi fakat bu onu bilinçsizce kullanabilme özgürlüğü tanımıyor.
Bırakın artık her birimiz sadece ilgilendiğimiz reklamları kendimiz bulalım… Uzay çağı teknolojisi ile üretilen ped reklamlarını izlemekten bıkan erkekler, tıraş bıçağının destansı meziyetlerini dinlemekten sıkılan kadınlar olmasın!
Ve sizler sayın patron ve sayın yöneticiler, artık reklam bütçelerini planlarken yatırım geri dönüşünü düşünerek, ne kadar çok kişiye göründüğü ile değil, ne kadar az kişiye göründüğü ile ilgilenin.
Ben tekrar başa dönecek olursam, mobil reklamcılığı yerinde kullanırsak doğru kitlelere ulaşabilir, farklı pazarlar yaratabiliriz. Amaçtan saparsak tüketiciyi bıktırırır salyangoz etkisi yaratırız.
Müşterilerin hayatlarına oradan buradan gizlice girip, karşılarına çıkıp ‘beni seç, beni seç!’ diye bağırmak yerine, onlara ilgilerini çekecek akıllıca yollarla yardımcı olup ürünlerimizi neden onların hayatlarında konumlandırmalarını sağlamıyoruz? Günümüz dünyasında ‘vermek’ artık en önemli olgulardan biri.
Bu yazıyı yazdığım 3 saat içinde cep telefonuma 8 mesaj geldi! Sevgi ile …