Perakende gezinti

İnsanın varlığı ile birlikte başlayan ihtiyaçları,İster barınma olsun,İster yemek,İsterse de giyinmek,Kendi evrimi ile birlikte gelişme göstermiş...

Günümüz dünyasında gelinen nokta ise, hayatta kalabilme amacının çok ötesinde,Doyumsuzluğun karşılanabilmesine yönelmiş sonunda.Küçülen yerkürenin insanları, akıl almaz teknolojinin desteğiyle, şehirlerarası, ülkeler arası değil, gezegenler arası seyahatleri düşünür olmuşlar...Komşusundan gördüğünü değil,İzlediği dünya insanın yediğini yemek,İçtiğini içmek,Giydiğini giymek ister olmuş...Artan nüfus da, destek vermiş büyüyen taleplere...Arzu edilen her şey, her an bulunsun istenmiş...Mevsimlerin adı kalmış sadece,Masallarda kalmış aşılamayan sınırlar...Adına, globalleşen dünya dediğimiz olgu,Köyden kente, herkese hizmet adına,Değiştirmiş tüm var olanları...Ve bugünlerde, devletlerin yıllık hâsılasının çok üzerlerinde işlem hacmi olan, insanların günlük ihtiyaçlarına cevap verebilen şirketler türemiş.İnsan varlığı ile başlayan alış verişin, geleneksel yapısından bu günlere gelinmiş.Süper, hipermarketler derken, bugün göz kamaştıran alışveriş merkezleri insanların dünyalarına yeni bir renk ve heyecan katmış...Her ne kadar, ülkemizde kuruluş biçimleri, yerleri problem yaratsa ve dayandıkları düzenleyici bir yasaları çıkarılamamış olsa, çıkarılabilmesi zor da görünse, günümüz perakendesinin gerçekleri olarak önümüzde durmakta tüm bunlar...Evet, dünyada ve ülkemizde her geçen gün gelişimini sürdüren bir sektör perakende...Türkiye de de, enerji, sağlık ve eğitim sektörleri ile birlikte, dört büyük güçten biri...Genç nüfusun varlığı,Pompalan tüketim arzu ve isteği,Sektör ile ilgili raporlarda, Türkiye perakende sektörünün, Avrupada yedinci, dünyada ise onuncu sırada görünmesinin nedeni olmaktadır...Bildiğimiz gibi son yıllarda ülkemizde hızlı bir kentleşme yaşanmaktadır.Çarpık ta olsa, sağlıksız da olsa, gerekli alt yapı hizmetlerinden yoksun da olsa, bu önüne geçilemez bir gerçek olarak karşımıza çıkıyor.Bu hızlı kentleşmeden en fazla nasibini alan, İstanbul, İzmir, Ankara ve Bursa gibi şehirler de, bu gerçeğin doğal sonucu olarak perakende sektör temsilcilerinin yoğun ilgisini çekmekte ve ülkemiz perakende pazarının nerde ise yarısına yakın kısmını oluşturmaktadırlar.Şehirleşen nüfusun bu hızlı artışı aynı zamanda, perakende sektörünün genelinde halen yüzdesel üstünlüğünü koruyan geleneksel perakendenin, yerini organize perakendeye devretmesinin gerekçesi olmaktadır.Ayrıca;Enflasyonlu yılların tahribatı, yaşanan ekonomik krizler ve son dönemlerdeki ardı arkasına açılan market ve alışveriş merkezleri, geleneksel perakendeciliğin, organize perakende karşısında gerilemesine neden olmaktadır.Toplam perakende tüketiminin yaklaşık yarısına yakınını gıda perakendeciliği oluşturmakta ve her gün kan kaybettiği açıkça görülmüş olsa da, bakkallar ve semt pazarları sayesinde varlıklarını devam ettirmektedirler.Her geçen gün gelişimini artıran organize perakende ise;Kurumsal yapısıyla, devlet için de vergilendirme açısından iyi bir gelir kaynağını oluşturmakta,Tüketici lehine oluşan fiyat ve satış politikaları,İstenilen ürünün bulunulabilirliği,Oluşturduğu hijyenik şartları,Kaliteli ve güler yüzlü hizmet sunması veMekân olarak sunduğu rahat ve sosyal amaçlı alanları ile de tüketici adına farklılık yaratma çabasındadır ve her geçen gün de bu çabasını ileriye taşımaktadır. Ama tüm bu yapısal farklılıklar sektörü derinden etkiliyor olsa da;Yeni oluşan düzen adına, bu güçlü sektörün ne yazık ki halen yazılı bir kuralı yok.

Geçmiş Makaleler