Bizler, AVM’ler mantar gibi açıldığında haksız rekabeti düşünmeden ve her açılan daha öncekilerinin işlerini baltaladığında “Aaaa ne güzel” derken, AVM yatırımcılarının dolar karşılığında yapılan bu yeni devasa yatırımlarla perakende sektörüne yeni fabrikalar sağladığını düşünerek ses çıkarmazken; şimdi olanlar karşısında kusura bakmayın ama kurbanlık koyun gibi “Mee” demenin bir anlamı yok. Şimdi hallerinden şikayet etmeyen perakendeciler ise merak etmeyin bu çözümsüzlükte sizin de sıranızı beklemekten başka çareniz yok.

Bu yazıyı yazarken, bundan 10 gün önce ticari gayrimenkulde danışmanlık hizmeti veren JLL Türkiye’nin “Ticari Gayrimenkul Pazarı Görünümü Raporu”nda Türkiye’deki AVM sayısının 2021 sonunda 454’e çıkması beklendiğini okudum. Bu da 43 yeni AVM’nin açılacağı anlamına geliyor. 

Beyler, ne yapmaya çalışıyoruz? Kendi ellerimizle AVM harabeleri mi oluşturacağız? Bir zamanların hızla büyüyün perakendecileri veya tedarikçilerinin batışını mı izleyeceğiz? Unutmayın; AVM ile hızlı büyüyen perakende, AVM kapanışları ile hızlı batabilir. Çünkü şirketler büyüklüklerini bu iş hacimlerine göre planladıklarından küçülmeye bu kadar hızlı ayak uyduramayabilirler.

Son zamanlardaki AVM haberlerinin manşetleri okudukça nereye gidiyoruz gerçekten bilmiyorum.

-          Borç tartışmasında AVM müdürünü tabancayla yaraladı.

-          AVM’de markalar kepenk indirdi.

-          Ünlü AVM'nin yürüyen merdivenlerine haciz!

-          Kur eleştirisi: “Uzayda yaşayan AVM’ler var”

-          “AVM sahiplerini vicdanları ile baş başa bırakıyoruz”

-          43 yeni AVM geliyor

Aklım almıyor bu dernekler, federasyonlar ne işe yarıyor? Sadece beyanat vermekle yetiniyorlar. Beyler, sizlerden sektörün geleceği için daha radikal kararlar ve tedbirler bekliyoruz.

Son söz “Lafla peynir gemisi yürümez”..