Fulya B. ÖZTÜRK

Kütahya Porselen Türkiye’ye mal olmuş, özel ve de önemli bir marka. Bu yıl da kuruluşunun 41’inci yılını kutluyor. Öncelikle sizden dinleyebilir miyiz Kütahya Porselen’in başarılı yolculuğu nasıl başladı?
Kütahya Porselen kurulduğu 1970 yılında çok ortaklı ve hâkim hissesi halka ait olan bir şirketken bugün yüzde 75’i grubumuza ait olan yüzde 25’i halka açık ve İMKB’de işlem gören bir marka haline geldi. Özelleştirme sonrasında teknik anlamda büyük atılımlar yapıldı. İlk önce Ar-Ge birimi oluşturuldu,  teknik donanım yatırımlarına hız verildi. Ürün kalitesinde kısa sürede Avrupa kalitesini yakalayan Kütahya Porselen, yönetim kalitesini de geliştirerek 1995 yılında TS-EN-ISO 9001 Kalite Güvence Sistem Belgesi’ni aldı. 1997 yılında “Toplam Kalite Yönetimi” felsefesini uygulanmasına karar verildikten sonra EFQM mükemmellik modeline göre tüm süreçler yeniden yapılandırıldı. 2007 yılında alınan “Ulusal Kalite Ödülü”nden sonra gerek kalite, gerekse müşteri memnuniyeti odaklı anlayışımızdan dolayı birçok ödülle çalışmalarımız taçlandırıldı. Avrupa’nın 300-350 yıllık bir porselen geçmişi olduğunu düşünürsek sektöre göre çok genç bir marka olduğumuzu söylemek yanlış olmaz. Ama öğrenme açlığı çeken, teknik alt yapısı güçlü ve en önemlisi bu kadar az zamanda dev adımlar atabilen bir yapıya sahibiz. Şu an dünyanın en büyük 5 markasından biri olmamız da bunu destekliyor.

Üretim tesisleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz? Üretim ve tasarım süreçlerinizden bahseder misiniz?
Üretim tesislerimizde en son teknolojiyi kullanıyoruz ve gelişmeleri sürekli takip ederek işletmelerimizde uyguluyoruz. Üretim süreçlerimiz, çamur-sır hazırlama, şekillendirme, bisküi pişirimi, sırlama, fırınlama ve dekorlama süreçlerinden oluşuyor. Porselen beyazlığı ve şeffaflığı ile özel bir ürün olduğu için tüm üretim aşamalarında son derece hassas ve titiz çalışmak gerekiyor. Yüksek teknolojimiz, konusunda uzman çalışanlarımız inovatif düşünme yeteneğimiz ile Avrupa standartlarında  üretim yapıyoruz. Tasarım süreçlerimiz ise çamur ve sır tasarımı, form tasarımı ve dekor tasarımı süreçlerinden oluşuyor. Ürünlerimizin kırılma dayanımlarının artırılması, çizilme dayanımlarının iyileştirilmesi, beyazlık ve şeffaflığının geliştirilmesi gibi teknik özelliklerinin geliştirilmesini çamur ve sır tasarımı sürecimiz ile gerçekleştiriyoruz. Form tasarımı sürecimizde son yıllarda Catia, Photoshop, 3Dmax, Rhinoceros, Coreldraw gibi tasarım programlarının uygulanması ve prototip ürün geliştirme konusunda yaptığımız yatırımlar ile ürün geliştirme hızımızı ve kalitesini iyileştirildik. Müşterimizin hayal ettiği, talep ettiği ürünleri 2 gün gibi bir sürede ürüne dönüştürerek beğenilerine sunabiliyoruz. Dekor tasarım sürecinde ise sektörümüzde ve bizimle ilişkili sektörlerdeki trendleri takip ederek  müşterilerimizin mevcut gereksinimlerini ve gelecekteki gereksinimlerini karşılayacak ürünler geliştirmeye özen gösteriyoruz. Ürün yelpazemizi çok genel anlamda HORECA (otel, restoran, catering), ev serisi ve sanat evi grubu olarak üç gruba ayırabiliriz. Ev serisinde ürün ömrünün çok kısa olması sebebiyle her yıl binden fazla desen 5’den fazla koleksiyon tasarlıyoruz. Kendi bünyemizde deneyimli büyük bir tasarım ekibimiz bulunuyor. Ekibimizin yaptığı tasarımların yanı sıra İtalyan, Alman ve Fransız tasarımcılar ve tasarım firmalarıyla yoğun olarak çalışıyoruz.

Afyon ve Bolu’da açılış hazırlığı

Kütahya Porselen’in kaç mağazası bulunuyor? Daha çok hangi bölgeler ağırlıklı?
Şu an itibariyle 41 mağazamız bulunuyor. Marmara’da İstanbul, Bursa, Bozüyük ve Sapanca, Ege’de İzmir, Aydın ve Kütahya, Akdeniz’de Antalya, İç Anadolu’da Eskişehir ve Ankara kentlerinde mağazalarımız var. Yakın bir tarihte Afyon ve Bolu’da mağaza açılışlarımızı yapacağız.

Lokasyon seçiminizde neler etkili oluyor? Son dönemde ağırlıklı AVM’lerde olmanın avantajları nelerdir?
Mağazalarımızda belirli bir konsept ve Kütahya Porselen marka imajının yansıtılması bizim için önemli. Bu nedenle öncelikle yeterli metrekarelerde yer almaya çalışıyoruz. Ayrıca bölgesel pazar araştırmaları ve tüketici eğilimleri de dikkat ettiğimiz konuların başında geliyor. Türkiye’nin birçok kentinde çeşitli büyüklük ve özelliklerde AVM projeleri yapılıyor. Bize gelen kiralama talepleri bahsettiğimiz konularla ilgili olumlu geri bildirimlerden sonra uygun alanlar üzerinden değerlendiriliyor. AVM’ler özellikle tüketicinin tüm ihtiyaçları tek noktada karşıladıkları, eğlenceli zaman geçirebildikleri hatta çocukları ile güvenle alışveriş yapabildikleri cazibe merkezleri olması nedeniyle öncelikli tercihimiz. Ancak cadde ve yol mağazacılığı da bizim ilgi alanlarımız.

Franchise vermek, planlarınız dâhilinde mi?
Kütahya Porselen olarak müşterilerimize daha iyi hizmet verebilmek adına mağazalarımızı kendimiz açıp işletmeyi tercih ediyoruz. Özellikli projeleri belirli kıstaslarda değerlendiriyoruz.

Kütahya Porselen’in prensipleri nelerdir? Başarısındaki “olmazsa olmaz”ları?
Müşteri memnuniyeti odaklı bir satış stratejisi üzerinden ilerliyoruz. Mağazalarımıza gelen her müşterinin mutlu olarak mağazamızdan ayrılmasını sağlamaya çalışıyoruz. Dünya çapındaki kalitemizi uygun fiyat anlayışı ile günü yakalayan tasarımlarla müşterilerimize sunmaya çalışıyoruz. Önümüzde sonsuz bir merdiven olduğunu düşünüyoruz ve her basamağı çıktığımızda büyük bir azimle bir sonrakine çıkmaya hazırlandığımızı söylememiz, aslında şirket kültürümüzü en iyi anlatan tanım olur.

2011’e dek mağaza yatırımlarınız ve projeleriniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Bahsettiğimiz gibi yakın tarihlerde Afyon Otel yatırımımız içerisinde ve Bolu Highway Outlet içerisinde mağazalarımızı açacağız. Uygun gördüğümüz ve yatırım açısından olumlu baktığımız projelerde yer alarak konsept mağaza sayımızı artırmayı ve tüketicilerimize Kütahya Porselen kalitesiyle ürün ve hizmetlerimizi ulaştırmaya devam etmeyi istiyoruz.

Bu röportaj Mağaza dergisinden alınmıştır