Acarsoy: “Saat artık bir prestij meselesi”

Dünya üzerinde; 5 liradan 5 milyon liraya kadar geniş bir fiyat aralığı olan ve aynı işlevi gören tek nesne herhalde saattir. Günümüzde bir ihtiyaçtan çok önemli bir aksesuar ve sosyal statü göstergesi olan saatleri Eminönü’nün tarihi saatçisi Acarsoy Saat’in yeni nesil üyeleri Ali Selçuk Acarsoy ve Sabri Can Acarsoy ile konuştuk

Acarsoy: “Saat artık bir prestij meselesi”

Perakende.org özel haberi - Murat KÜÇÜK

Kaç yıldır saat sektöründesiniz?
Ali: Acarsoy olarak 1956’dan beri saat sektöründeyiz. Eminönü’nde 60 senedir saat ticareti yapıyoruz. Fakat ailemizin ticari geçmişi 100 yıla yaklaşıyor.

 

Bünyenizde bulundurduğunuz markaları ve onların imajını öğrenebilir miyiz?
Ali:  Son 2 yıldır, gençlere hitap eden markalara yöneldik. Sürümü olan ve orta sınıfa hitap eden bu markaların imajı çok yüksek... Mesela “Daniel Wellington” markası ortalama 500-600 TL fiyata sahip ama markanın imajı çok yüksek. Ted Baker, Momo Design, Elysee, Cover ve Azzaro gibi dünyaca ünlü markalar da mağazamızda satılıyor.

 

İthalata dayalı bir iş yapıyorsunuz. Sürekli yükselen döviz sizi nasıl etkiledi?
Sabri:  Dövizde yaşanan dalgalanma direkt yansıyor ve fiyatlarımızı etkiliyor. Saatlerin giriş fiyatları otomatik olarak yükseliyor. Giriş fiyatındaki bu artış KDV’ye dahi yansıyor. Tüm bu süreç sonunda yaşanan maliyet artışı ister istemez tüketiciye de yansıyor.

 

Fiyat artışları satış hızına nasıl yansıyor?
Sabri:   Hayati bir etkisi olmuyor fiyatların yükselmesinin, fakat satış hızı bir nebze düşüyor. Bu düşüş genelde yüzde 10 ile 20 arasında değişiyor.

 

Saat markaları ve moda markaları

Bazı saatçiler, moda markası ve saat markası olmak üzere markaları ayırıyor. Sizce bu ayrım doğru mu? Bu fark saatin kalitesini belirler mi?
Ali:  Bu durum müşterinin isteğiyle ilgili... Bazı müşterilerimizin 20 tane saati oluyor ve bize geldiğinde neyi beğenirse onu alıyor. Bu tip müşterilerimiz saat markası-moda markası ayrımı yapmıyor. Fakat sadece saat markası tercih edenler de var ve onlara saat markası dışında bir şey satmak çok zor. Onlar genelde saat markalarını tercih ediyor. Kalite konusuna gelecek olursak fiyatından da anlaşılacağı gibi saat markaları genelde daha iyidir. Şunu da belirtmeliyim ki gerçekten kaliteli saat yapan moda markaları da var. Biz marka karmamızı oluştururken her gruba hitap etmeye çalışıyoruz.

 

Distribütörlüğünü yaptığınız markaları başka satış noktalarında da görebilir miyiz?
Sabri:  Tabi, daha çok bayi odaklı çalışıyoruz. Distribütörlüğünü yaptığımız markaları 60’a yakın noktaya ulaştırıyoruz. Ayrıca Vakkorama’nın bütün mağazalarında varız.

 

Şubeleşmeyi düşünüyor musunuz?
Ali:  Belirlediğimiz birkaç noktada yeni şubeler düşünüyoruz. Özellikle AVM’ler ilgimizi çekiyor. Şu anda gelişen Türkiye perakendesini göz önüne aldığımızda en doğru tercih AVM mağazaları gibi duruyor.

 

Türkiye saat pazarına nasıl bakıyorsunuz? Mesela Türk tüketicisi bir kere mi saat alıyor?
Sabri:  Hayır. İnsanlar artık gerçekten saat kültürünü edindi ve saatleri seviyor. Kıyafete göre saat takmak gençlerin sevdiği bir moda oldu. Bir kere saat alıp yıllarca kullanan kuşak gitgide azaldı. Yaklaşık son 10 senede, Türkiye’de distribütörü olmayan marka kalmadı. Distribütörlük sistemi tam olarak oturdu. Markalar distribütöre doydu ve kendileri gelmeye başladı. Mesela Swatch gibi...
Artık yurt dışındaki büyük gruplar da distribütörlük istemiyor ve satıştan gelen tüm pay kendilerine kalsın istiyor. Çünkü gerçekten Türkiye’de ciddi bir potansiyel var.


Saat günümüzde bir ihtiyaçtan fazlasını ifade ediyor. Saate yeni anlamlar yüklendi, siz bunu nasıl yorumluyorsunuz?
Ali:  Saat; iş dünyasında ve sosyal yaşamda, ihtiyaçtan ziyade bir sembol olarak kullanılıyor. Mesela bir toplantıya giden iş adamının, o masaya kendini yansıtacağı en önemli araç saattir. O kişi, masaya evini, arabasını, ya da şirketini götüremez ama saatini götürebilir. Yani bu biraz da prestij meselesi haline geldi. Kısacası saat taşınabilir bir prestiji ifade ediyor.

 

Çok daha üst grup markaların satış hızı nedir?
Sabri:  Üst grup saatlerde de ciddi bir sirkülasyon var. Çünkü insanlar lükse para yatırıyor. Zaten Türkiye’deki saat pazarı çok büyük ve güzel... Her kesim bütçesi oranında saate para harcıyor.