200. sayı… Ne büyük inat!

Şirketler grubunun başkanı ve kurucusu edebiyat öğretmeni olunca, üzerine biraz da hukuk okuduysa, üstelik tiyatroyu ve okumayı (şimdiki zamanda resim yapmayı da) seviyorsa, sanayici kimliğine mutlaka sosyal sorumluluk ruhunu da ilikler elbet. Türkiye sanayisinin gözbebeklerinden bir kaçını hayata geçiren, onları birer ihracat firması olarak büyüten Gökçin Aras’tan söz ediyorum.

 

1976 yılında giriş yapmak zorunda kaldığı ticari yaşamında, perakendemizi Avrupa’nın eş değerinde yapabilmek için uğraş veren, sektörün gizli kahramanlarından biri o.
Çağdaş satış noktalarının oluşabilmesi için, mağaza ekipmanlarındaki her tür yeniliği, ülkemize adapte edecek bir altyapı, onun öngörüleri sayesinde hayat buldu Türkiye’de.
Ve bundan 21 yıl önce, bugün olduğu gibi mağaza ekipmanı üretiminde de ‘1 numara’ olmuşken, sosyal sorumluluk gereği, perakende sektörünün bilgi hazinesi olarak, Ekonomi Yayınları’nı da ülkemize armağan etti.
***
Bugün 200’üncü sayı elinizde…
İnanılmaz bir süreç bu.
Yayın dünyasında çeyrek asıra yaklaşan bir süre direnmek, öyle kolay değil. Bir kere, sosyal sorumluluk bilincinin tam olarak oturması gerek. Ve çizginizi bozmadan, basın meslek ilkelerine uyumlu süreçlerde hareket etmelisiniz.
Yıkmak yerine, yapmak; bilgiyi paylaşarak çoğalmak, üretken olmak zorundasınız.
Uzun ve meşakkatli bir yoldur yayın dünyası. Ve ne yazık ki,  ekonomik getiriler, giderlerinizi karşılamıyor, karşılayamıyor… Zira çok krizler gördük bu süreçte, yine de yılmadık, yöntem geliştirdik, ayakta kaldık.
Hep bir umutla ‘bu yıl dengeye geleceğiz’ diyerek devam ettik, ediyoruz.
Üstelik yukarıda söz ettiğimiz ‘edebiyatı sevme’ kavramı Türkiye sevdası ile aynı çizgiye denk düşüyorsa, yayıncılıkta kalış inadımız da sürüyor. Sürecek.
Çizgimiz belli:
- Durmak yok, yeniliklere devam!
***
Sektörde ilklerimiz ve başarılar, Ekonomi Yayınları’nın çizgisini de belirliyor. Genetik yapısındaki ‘yenilikçi çözümler’ grubu farklı bir çizgiye de oturtmuş durumda.
Bakkal-market ve süper/hipermarketler için ‘Alışveriş Dünyasının Sesi’ felsefesiyle aylık olarak çıkan Market dergisi, bu uzun yolculukta farklı kardeşleri de üretti:
Alış-Veriş Merkezleri ve butik çalışmalara yönelik ‘AVM ve Caddede’ ön adı ile Mağaza dergisi, iki aylık periyotlarda büyük bir beğeni ile izleniyor. Ve hatta geçtiğimiz ay ‘Yılın Dergisi’ seçildi, ne hoş.
Lojistik dünyası ve ekipmanlarına yönelik olarak iki aylık çizgide çıkan bir başka yayın organımız ise Lojistürk dergisi.
Ve günlük izlenme/tıklanma oranları ile Türkiye perakendesinin başucu kaynağı kabul edilen www.perakende.org internet haber portalımız, sektörün olmazsa olmaz bilgi kaynağı. Sitemize giriş yapmayan perakendeci, sanıyorum ki çok şey kaçırıp, gelişimlerin dışında yer alıyordur ve/veya böyle perakendeci dostumuz kalmamıştır.
Her hafta yenilenen yüzü ile okur ile yeni bağlar geliştiren www.lojistürk.net ise grubumuzun parlayan yıldızı. Bu sitemiz de; Asya-Avrupa geçişinde önemli stratejik konuma sahip Türkiye’nin, lojistikteki atılımları, başarısı ve gelişimi için en önemli bilgi kaynaklarından biri kabul ediliyor.
Gıda ve et işleme tesislerindeki otomasyona dayalı endüstriyel çözümler, inanılmaz bir seyir ile gelişiyor, portalı olmaz mı? www.endustrim.net.
***
Yenilikler sürecek belli ki. Ve belli ki, yayıncılıkta farklı çözümler de önümüzdeki günlerde okur ile/sektör ile buluşacak…
Geriye dönüp baktığımda 20’nci yıl için bakınız neler yazmışım:
- Bir Varlık Dergisi’ni kıskanırım, bir de Akbaba’yı. İkisini de inanılmaz bulurum. Dile kolay, 1922 yılında okurla buluşan Akbaba, 55 yıl yayın hayatına devam etmiş kendi alanının rekortmen dergisi. Varlık ise geçtiğimiz günlerde 80’inci yılını kutladı. Doğan Hızlan geçen ayki yazısında “Hayatında Varlık okumamış bir edebiyatçı, bir edebiyatsever olduğunu/olabileceğini sanmıyorum” diyor. Doğrudur.
Şimdi aynı tanımdan yola çıkarsak eğer, 21 yıllık bu dev süreç için, ben de haklı bir tespiti gurur ile yapmak istiyorum: 
- Türkiye perakendesinde olup da, Market dergisi okumamış, incelememiş bir perakendeci yoktur.
Nice Başarılı Yıllara Hep Birlikte!